Modern Kölelik

Bir çok yazımda değindiğim gibi tekrar belirtmek isterim ki, günümüzde kölelik tam gaz devam etmektedir. Ancak belki bizim modern dünyamızda biraz şekil değiştirmiş ve maskelenmiştir.
Kredi kartı bulunan, vergiye tabi olan kısacası bizim dünyamızda doğduğu andan itibaren nefes alan herkes modern bir köledir. Maalesef bir de bizim çevremizde gözümüze sokulmayan tam anlamıyla hala satılan, somürülen, işkence gören ve çeşitli keyfi amaçlar için öldürülen milyonlarca insan var ve bunların çoğu 0-18 yaş arasında değişiyor. Hatta sırf bu sadistik ve insanlık dışı amaçlarını tatmin etmek amaçlı üretilen, isimsiz ve kimliksiz insan üretiyorlar yeraltı laboratuarlarında.

Daha evvelki bir çok yazımda bu olaylara yer verdiğim için şimdi biraz farklı bir konuya, eski bir yazımdan alıntılar yaparak devam etmek istiyorum.

Monarch Programlama metotlarından biraz bahsedelim.
İster derin devlet olsun, ister sayısız organizasyon ve farklı kurumlar, bir takım gizli kapaklı projeleri gerçekleştirmek için kullanılmış, sert bir zihin kontrol metodudur bu programlama.

CIA tarafından geliştirilen, askerler ve sivillerde test edilen zihin-kontrol programı olan MK-ULTRA projesinin bir devamıdır. Uygulama metodu son derecede sadistçedir (travma sonucu itaat/şartlanma) Elde edilen sonuçlar kayıtsız şartsız çok sağlam ve başarılı olsa da, bir o kadar da korkutucu, daha doğrusu tehlikelidir..

Zihin kontrolü, kontrolcünün ihtiyacına göre artık beyni uzaktan kumandalı bir araç işlevi gören kişiye, herhangi bir zamanda herhangi bir görevi yapması için tetiklenebilir bir canlı bomba gibi hiç bir şeyden habersiz bir şekilde yaşayabilir. Her zamanki gibi ana medya bunu ‘görmezden’ gelse de, sadece Amerika’da en az 2 milyon kişi bu programın dehşetini yaşamakta. Medya bunları görmezden geliyor diyorum ancak asıl en başta onlar özellikle reklamlarda, müzik kliplerinde, haberlerde, filmlerde sübliminal ögeler, semboller ve sesler kullanıyorlar.

Monarch progamlama, Satanic Ritual Abuse (SRA) = Şeytani İstismar Töreni vasıtasıyla
veya
Multiple Personality Disorder (MPD) = Çoğul Kişilik Kavramı veya Dissosiyatif Bozukluk yaratarak kurbanını etkisi altına alıyor.


Mağdur kişilerde kontrolcüler, tetiklenebilir ve programlanabilir farklı bir kişilik oluşturmak için psikoloji, sinir bilimi ve gizli ritüellerden oluşan bir kombinasyonu kullanırlar. Monarch köleleri, dünyanın en seçkin alanlarından askeriye, seks ticareti ve eğlence sektörü ile bağlantılı, birçok organizasyon tarafından sömürülmektedirler.

“Bütün gerçekler üç aşamadan geçer.
İlk olarak alaya alınırlar;
İkinci olarak kendilerine şiddetle karşı çıkılır;
Üçüncü olarak doğruluklarının çok açık olduğu ilan edilir.”

-Arthur Schopenhauer (1788-1860)

KÖKENİ

Tarih boyunca, zihin kontrolüne benzerlik gösteren ritüel ve uygulamaları açıklayan birkaç rivayet kayıt altına alındı.

En eski yazıtlardan, Ölüler Kitabı (Book of the Dead) adlı bir Mısır kitabı, zihnin idare edilmesi için gizli güçlerin (okültizm) kullanımına referans verir.

Bu; işkence ve gözdağı verme metodlarını (travma yaratmak için), iksir kullanımını (ilaçlar) ve büyü yapmayı (hipnotizma) açıklayan, üyeliğe yeni kabul edilmiş kişinin en sonunda tamamen köleleşmesiyle sonuçlanan, günümüzdeki gizli cemiyetler tarafından yoğun olarak çalışılmış bir ritüel derlemesidir.

Kara büyü, sihirbazlık ve şeytan girmesi (kurbanın dış bir güç tarafından hareketlendirilmesi) olarak atfedilen diğer olaylar aynı zamanda Monarch programlamanın atalarıdır.

Aynı zamanda 20. yy’da dönemin modern algısında zihin kontrolü binlerce konunun sistemsel olarak araştırıldığı, dökümante edildiği ve üzerinde denemeler yapıldığı bir bilim haline geldi.

Travma-tabanlı zihin kontrolü konusundaki ilk düzenli çalışmalar Nazi toplama kamplarında yaptığı deneylerle insanın tüylerini ürperten sadist fizikçi Dr.Josef Mengele tarafından yürütüldü.

İlk olarak, gelen tutukluların seçimini kontrol eden, kimin öldürülmesi gerektiğini ve kimin zorunlu işçi yapılması gerektiğini belirleyen SS fizikçilerinden biri olduğu için kötü nam sahibi oldu.
Aynı zamanda çoğunlukla, kamp mahkumları üzerinde çocukları da kapsayan sadistik deneyler yapmasıyla tanınırdı ki bu yüzden Mengele “Ölüm Meleği” olarak adlandırılırdı.

Mengele toplama kampı tutuklularına, özellikle ikizlere yapmış olduğu alçakça deneylerden dolayı kötü şöhrete kavuşmuştur. Nadiren bahsedilse de işinin bir kısmı zihin kontrolü araştırmasıydı. Bu alandaki araştırmalarının çoğuna İtilaf Devletleri tarafından el konuldu ve günümüze kadar gizliliği korunmuştur!

“DR. GREEN (Dr. Joseph Mengele) : En önemli programcı, hatta belki de birilerinin Monarch Programlamanın babası olarak adlandırdığı kişi eski bir Nazi Toplama Kampı doktoru Joseph Mengele’ydi.”

✧Auschwitz şehrinden kötü üne sahip Dr. Joseph Mengele travma tabanlı Monarch Projesinin ve CIA’in MK Ultra zihin kontrolü programlarının temel geliştiricisiydi. Mengele ve yaklaşık 5000 diğer yüksek rütbeli Nazi İkinci Dünya Savaşı sonrasında Paperclip Operasyonu ile gizlice Birleşik Devletler ve Güney Amerika’ya taşındı.
Naziler zihin kontrolü ve roket teknolojisi alanındaki işlerine gizli yeraltı tesislerinde devam ettiler.
 
Bize bahsedilen tek şey, Warner Von Braun gibi eski Nazi ünlüleri ile füze bilimi üzerinde yapılan çalışmalardı. Katiller, işkenceciler ve masum insanları sakat bırakanlar ayrı bir şekilde gözden uzakta tutuldular fakat Amerika yeraltı askeri tesislerinde başka işlerle maşguldüler. Caddelerden kapılarak kaçırılmış binlerin üzerinde (yılda yaklaşık 1 milyon) ve demir kafeslere yerleştirilmiş, “eğitimin” bir parçası olarak yerden tavana kadar yığılmış Amerikalı çocuklara yavaş yavaş ev olan Amerika yeraltı askeri tesislerinde.. Bu çocuklar daha ileri arıtım ve Mengele’nin zihin kontrol tekniğini mükemmel hale getirmek için kullanılacaktı. Seçilen belirli çocuklar (en azından “eğitimden” sağ kurtulanlar) seks ticaretinden suikastçiliğe kadar büyük bir aralıkta kullanılabilecek binlerce farklı iş için geleceğin zihin kontrollü köleleri olacaktı. Bu çocukların, gözden çıkarılabilir olarak değerlendirilen önemli bir kısmı, tam boyun eğme ve itaat amacıyla seçilen eğitimi travmatikleştirmek için diğer çocukların gözleri önünde (ve onlar tarafından) kasten katledildi.✧

Mengele’nin araştırması CIA’in gizli ve illegal insan araştırma programı MK-ULTRA’ya dayanak olacak şekilde servis edildi.

MK-ULTRA

MK-ULTRA projesi Amerikalı ve Kanadalı vatandaşları test objesi olarak kullanarak 1950’lerden 1960’ların sonlarına kadar işletildi. Yayınlanan deliller gösteriyor ki MK-ULTRA projesi, kanunsuz gizli ilaç ve diğer kimyasalların uygulanması, duyusal yoksunluk,  izolasyon, sözlü ve fiziksel tacizleri de içerir şekilde bireysel mental durumları idare etmek ve beyin fonksiyonlarını değiştirmek için kullanılan birçok yöntemi kapsamaktaydı.

En çok reklam edilen deneyler, CIA çalışanlarını, askeri personeli, doktorları, diğer hükümet ajanlarını, hayat kadınlarını, mental hastaları ve genel halk üyelerini içine alacak şekilde habersiz insan denekler üzerinde LSD uygulanmasına bulaşmış MK-ULTRA tarafından yönetildi.

Bununla birlikte, MK-ULTRA faaliyet alanı azalmadı.  Şiddetli elektroşok, fiziksel ve mental işkence ve tacizi içine alan deneyler çocukları da kapsayan birçok denek üzerinde sistemsel olarak kullanıldı. 

Her ne kadar projelerin kabul edilen amacı, devlet düşmanları üzerinde kullanılacak işkence ve sorgu teknikleri geliştirmek olsa da, bazı tarihçiler projenin suikast ve diğer gizli görevler gibi çeşitli eylemler yapmaları için programlanmış “Mançuryalı Adaylar” yaratmayı hedeflediğini iddia ettiler.

MK-ULTRA 1970’lerde, 1975’teki Rockfeller Komisyonu’nu da içeren çeşitli komisyonlarda gün yüzüne çıkarıldı. Hatta bu komisyolardan sonra CIA’in bu tip deneyleri durdurduğunu açıklamış olsa da, istihbaratçıların bildirdiğine göre, proje basitçe “yeraltına” kaydırılmıştı ve Monarch Programlama MK-ULTRA’nın gizli takipçisi haline gelmişti.

Monarch Projesi’nin varlığına dair şimdiye kadarki en suçlayıcı beyan bir hükümet yetkilisi tarafından yapıldı ve The New Federalist yayınında gazeteci Anton Chaitkin tarafından çıkartılmıştır.  Eski CIA Direktörü William Colby’ye “Monarch hakkında ne dersiniz?” diye direkt olarak sorulduğunda,  kızgın ve belirsiz olarak
“Onu 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında durdurduk” diye cevapladı.

“İki milyonun (2,000,000) üzerinde Amerikalı bu programın dehşetini yaşadı”

MONARCH PROGRAMLAMA

Monarch programlamanın varlığına dair herhangi yetkili bir açıklama yapılmamasına rağmen, öne çıkan araştırmalar  zihin kontrolü amacıyla denekler üzerinde sistematik travma kullanımını belgeledi.
İşine kendini adamış terapistler sayesinde bazı sağ kalanlar, kendilerini tekrar programlayabildiler ve çekmiş oldukları çilenin detaylarını kayda geçirip açığa çıkardılar.

Monarch köleleri temel olarak bazı organizasyonlar tarafından eğitilen kurbanlar kullanımıyla belirli bir görevi yerine getirmek için kullanıldılar. Bu mağdurlar emirleri sorgulamaz, aksiyonlarını hatırlamazlar ve açığa çıkarlarsa otomatik olarak intihar ederler.  
Bunlar üst seviyeli suikastlar (Sirhan Sirhan’a bakın) için mükemmel günah keçileri, hayat kadınlığı, kölelik ve özel film üretimi için ideal adaylardır.

Diyebileceğim şey şudur; artık inanıyorum ki Şeytani İstismar Törenleri (ritual-abuse programming) geniş alana yayılmıştır, sistematiktir ve isimleri hiçbir yerde anılmamış, hiçbir kitapta ya da talk şovda dile getirilmemiş, çok gizli ilimlerin erbabları tarafından organize edilmiştir, ki biz bunu bugünlerde hem ülkemizde hem tüm dünyada örnekleriyle görmeye ve göremeyenlerin gözüne sokmaya başladık.

İnsanlar “Bunun amacı nedir?” diye soruyorlar.

Bunun ne olduğuna dair benim en iyi tahminim Mançuryalı Adaylardan oluşan bir ordu istedikleridir. Fahişelik yapan, porn endüstrisi,  ülkeye gizlice uyuşturucu sokan, uluslararası silah kaçakçılığına bulaşan, çok kazançlı birçok çeşit pis iş yapan ve kendi emirlerini yerine getiren on binlerce mental robottan oluşan bir ordu ve nihayetinde zirvede megolomanyakların olduğu dünyayı yöneten elit bir Şeytani Düzen (Satanic Order) yaratmak.

Monarch programcıları elektroşok, işkence, istismar ve zihin oyunları kullanarak denekleri gerçeklikten ayrıştırmak için yoğun travmaya sebep oluyorlar – bazı insanlarda dayanılmaz acıya maruz kaldıklarında doğal bir tepkiye sebep olur.
Deneğin ayrışma yeteceği temel bir gereksinimdir ve görünen odur ki bu en çok, ailesi tarafından nesilden nesile istismar edilen insanlarda kolaylıkla bulunmuştur. Mental ayrıştırma programcılarının, kurbanın ruhunda, diledikleri zaman programlanabilir ve tetiklenebilir, birbirinden ayrılmış karakterler yaratmasına izin verir.

“Travma-tabanlı zihin kontol programlama kurbanın bilinçli işlem yapma kapasitesini engellediği için (acı, dehşet, uyuşturucu, ilüzyon, duyusal yoksunluk, aşırı duyusal uyarım, oksijen yetesizliği, soğuk, sıcak, döndürülme, beyin uyarımı ve sık sık ölüme yakın deneyim yoluyla) sistematik bir işkence olarak tanımlanabilir ve sonrasında düşünceleri, talimatları ve algıları bilinçsiz zihine aşılamak için telkin ve/ya da  klasik ve edimsel koşullandırmayı (iyi yapılandırılmış davranışsal değişim prensipleriyle tutarlı) benimser.

Kurbanın işleri, programcının amacı doğrultusunda yapması, hissetmesi, düşünmesi ya da algılaması için genellikle yeni yaratılmış  travma uyarılı ayrışık kişilikler üzerinde aşılanmaktadır.
Amaç görevlerin icrasında, kurbanın ahlak kurallarının, manevi inançlarının ve iradesinin açıkça ihlalini içine alacak şekilde, kurbanın verilen talimatları hiçbir bilinçli farkındalığa sahip olmadan takip etmesidir.

Zihin kontrol programının kurulumu kurbanın çözülme kapasitesine bağlıdır. “Tut” ve “gizle” programlaması için yeni tecrit edilmiş kişilikler oluşturmaya izin verir. Bölünmüş kişilik bozukluğu olan çocuklar programlama için zaten birinci derecede adaylardır.

Fritz Springmeier’e göre Monarch çemberi “The Network” (Ağ) olarak biliniyorlar ve Yeni Dünya Düzeni’nin omurgasını şekillendiriyorlar.

MONARCH İSMİNİN KÖKENİ

Monarch zihin kontrolü adını Monarch kelebeğinden almaktadır. Bu kelebek hayatına bir kurtçuk  olarak başlar (gelişmemiş potansiyeli temsil ediyor), belirli bir koza(cocoon) sürecinden(programlama) sonra güzel bir kelebek olarak yeniden doğuyor(Monarch kölesi). Monarch kelebeğine özel, bazı karakter özellikleri de aynı zamanda zihin kontrolünde uygulanabilir.

“Monarch kelebeği nerede doğduğunu öğrenir (kökenini) ve bu bilgiyi genetik olarak(nesilden nesile) yavrularına geçirir. Bu, bilim insanlarına bilginin genetik olarak aktarılabildiği şeklinde, herkesin bilmediği birşey sunan anahtar hayvanlardandı. Eğer bilgi genetik olarak aktarılıyorsa (ki öyle), bulunan ebeveynler Monarch kontrolü için seçilen kurbanlara doğru bilgiyi aktarabilirlerdi.”

“Bir kişi süregelen elektroşok ile uyarılmış bir travmaya maruz kaldığında, bayılma hissine kapıldığı belirtilmiş; dalgalanan  ya da kanat çırpan  bir kelebek gibi. Aynı zamanda bu güzel böceğin dönüşüm ya da başkalaşımına ilişik sembolik bir temsil var: tırtıldan kozaya (uyku hali), kelebek (yeni yaratılış) ile orijin noktasına dönüş.  
Böyle bir göç deseni bu türü emsalsiz yapıyor.”

YÖNTEM

Kurban/mağdur, sonrasında  “usta” ya da “tanrı” olarak algılayacağı “programcı/kontrolcü” tarafından “köle” olarak adlandırılır.

Kurbanların yaklaşık %75’i kadınlardan oluşuyor. Çünkü acıya karşı daha dirençlidirler ve erkeklere göre daha kolay çözülme eğilimindeler.
Monarch kontrolcüleri çözülmeyi sağlayacak travmayı kullanarak  çoklu ve ayrı değişik karakterlere sahip deneklerinin aklındaki  bölümleşmeleri araştırıyorlar.

Bu tip işkence türlerinin kısmi bir listesi:

Taciz ve işkence

✧Kutulara, kafeslere, tabutlara vb. hapsedilme ya da gömülme (genellikle açıklık ya da oksijen için nefes borusu bırakarak)

✧İp, zincir, kelepçe vb. ile bağlama

✧Boğulma sınırına getirme

✧Buzlu suya batırma ve yakıcı kimyasalları içeren aşırı sıcak ve aşırı soğuk

✧Deriyi yüzme (kurbanlar hayatta kalmaya niyetlenince sadece derinin üst katmanı yüzülüyor)

✧Döndürme

✧Körleştirici ışık

✧Elektrik şoku

✧Zoraki ağır vücutsal sıvı ve madde yedirme/içirme ( kan, idrar, dışkı, çiğ et vb..)

✧Acılı pozisyonlarda asmak ya da başaşağı yapmak

✧Açlık ve susuzluk

✧Uyku eksikliği

✧Ağırlıklar ve aletlerle sıkıştırma

✧Duyusal yoksunluk

✧İlüzyon, kafa karışıklığı ve unutkanlık yaratan ilaç kullanma, sıklıkla enjeksiyon ya da damardan verilerek

✧Acı ya da hastalık yaratmak için ağızdan zehirli kimyasal alma ya da damardan verme, kemoterapi içerir şekilde

✧Gözkapaklarının çekilmesi ya da ayrılması

✧Korku ve nefreti tetiklemek için yılan, örümcek, kurtçuk, sıçan, ve diğer hayvanlara maruz bırakma

✧Kol ve bacakların çekilmesi ya da çıkarılması

✧Taciz, işkence ve insanların ve hayvanların kurban edilmesine zorlanmak ya da tanıklık ettirmek

✧Köleliğe katılmaya zorlanma

✧Şiddet ve işkenceyle tecavüz yoluyla hamile bırakılma ve sonrasında fetüsün ritüel kullanımı için düşürtülmesi ya da kurban edilmek ya da köleleştirilmek için alınması

✧Ruhsal şiddete maruz bırakma, kurbanın cinli, şeytan veya hayalet ve iblisler tarafından kontrol edilidiğini hissettirmek

✧Kurbanları Tanrı’nın kötü olduğuna ikna etmek için işkenceli şiddete maruz bırakma

✧Ameliyat etme; işkence ve deney için ya da fiziksel, ruhsal bomba ya da implant algısı için

✧Boyun eğdirmek için, aileye, arkadaşlara, sevdiklerine, evcil hayvanlarına, ve diğer masumlara zarar verme ya da zarar verme ile tehdit

✧İlüzyon ve sanal gerçeklik kullanarak kafa karıştırmak ve güvenilirlik yaratmak

“Monarch zihin-kontrol programlamanın başarısındaki temel dayanak birbirini tanımayan fakat farklı zamanlarda vucüdu kontrol edebilen ve değiştirilenler olarak adlandırılan farklı kişilikler ya da kişilik kısımlarının yaratılmasıdır. Travmalarla inşa edilen bellek kaybı duvarları, suistimalicilerin bulunmasını engelleyici gizli bir koruyucu kalkan ihtiva etmektedir ve zamanın çoğunluğunda vücudu tutan ön kişiliklerin, Sistemin nasıl çalıştığını öğrenmelerini engellemektedir.

Gizlilik kalkanı, kült üyelerin yaşamasını ve diğer insanların etrafında çalışmasına imkan tanır ve her türlü tanınmaz kalmalarını sağlar. Göz önünde bulunan ‘öncü kobaylar’ (front alters) harika Hristiyanlar – Müslümanlar veya din adamları olabilirler, ve derin kobaylar (deeper alters) en kötü tipte şeytani canavarlar olabilirler

”Dr. Jekyll/Mr. Hyde etkisi olarak hayal edilebilir.”



“İstihbarat kurumunun ya da köleleri kontrol eden bu hafi ağın gizliliğini sağlaması çok önemlidir ve bu amaç için çok şey tehlikeye atılır.
Bu tip programlamanın başarı oranı yüksektir fakat başarısız olduğunda ölümle sonuçlanır.
Her işkence ve travma bir amaca hizmet etmektedir.
Neler yapılabileceğinin ve neler yapılamayacağının bulunması için büyük deneyler ve araştırmalar yapıldı. Belirli bir ağırlık ve yaştaki vücuda ölmeden ne miktarda işkence uygulanabileceğini gösteren çizelgeler hazırlandı.”



Öz kişilikte bir kez bölünme gerçekleştiğinde, bir “iç dünya” yaratılabilir ve müzik, filmler (özellikle Disney prodüksiyonları) ve peri masalları gibi araçlar kullanılarak değiştirilmiş kişilikler programlanabilir.

Bu görsel ve işitsel yardımlar; resimler, semboller, anlamlar ve kavramlar kullanılarak programlama işlemini iyileştirir. Yeniden programlanmış kişilere daha sonra, deneğin ruhuna programlanan tetikleyici kelimler ya da semboller kullanılarak uygulayıcı tarafından erişilebilir.

Zihin kontrollü köleler tarafından görülen iç görsellerden en yaygın bazıları ağaçlar, kabalistik yaşam ağacı, sonsuz döngüler, eski semboller ve harfler, örümcek ağları, aynalar, cam kırıkları, maskeler, kaleler, labirentler, canavarlar, kelebekler, kum saatleri, saatler ve robotlardır.

Bu simgeler yaygın olarak popüler kültür filmlerine ve videolarına iki sebepten ötürü yerleştirilmektedir:
bilinçaltı mesajlar ve nörolinguistik programlama  kullanarak toplumun çoğunluk hassasiyetini azaltmak ve  aşırı duyarlı MONARCH çocuklarının temel programlaması için ve kasten belirli tetikleyiciler ve anahtarlar üretmek. Oz Büyücüsü, Alice Harikalar Diyarında, Pinokyo ve Uyuyan Güzel Monarch programlamada kullanılan bazı filmlerdir.

Oz Büyücüsü filmi Monarch sunucuları tarafından kölelerini programlamak için kullanılmıştır. Filmdeki semboller ve anlamları kurbanın zihninde sunucu tarafından  kolay erişim sağlayacak dürtüler haline dönüştürülmüştür.
Popüler kültürde, Monarch programlamaya yapılan örtülü referanslar genellikle Oz Büyücüsü ve Alice Harikalar Diyarında filmlerine benzerlik gösterir.

Her durumda, programın genişletilmesi için köleye filmin ana temasının belirli bir tercümesi verilir.
Örneğin; Oz büyücüsü’nü izleyen bir köle “gökkuşağının üzerindeki yer” tabirindeki yeri, üzerindeki dayanılmaz acıdan kurtulmak için kaçması gereken “huzurlu bir mekan” olarak düşünür. (Somewhere over the Rainbow)
Bu filmi kullanarak programcılar, köleleri “gökkuşağının üzerine” gitmeleri için cesaretlendirirler ve etkin olarak zihinlerini vücutlarından ayırıp ayrıştırırlar.

“Daha önce bahsedildiği gibi, hipnotistler nasıl uygulayacağını biliyorlarsa, küçük çocukların hipnotize edilişini daha kolay anlayacaklardır. Etkili  yöntemlerden biri küçük çocuklara “En sevdiğin filmi/çizgifilmi izlediğini hayal et.”, demektir.
Bu sebeple Disney filmleri ve diğer şovlar programcılar için çok önemlidir. Bunlar çocukların zihnini doğru yönde ayrıştırmak için mükemmel hiptonik araçlardır. Programcılar neredeyse ilk günden itibaren çocukların hipnotik diyalogları öğrenmeleri amaçlı filmleri kullanıyorlar.
Çocukların hipnotik sürecin bir parçası olmaları gerekmektedir. Hipnotist çocuğa kendi hayal gücünü düzenlemesine izin verirse, hipnotik öneriler daha güçlü olacaktır. Programcı, çocuğa köpeğin rengini söylemektense, bunu çocuğa sorabilir. İşte bu kısım kitap ve gösterilen filmlerde çocuğun zihninin doğru tarafa yönlendirilmesinde çocuğu yönlendirdiği noktadır. Eğer bir hipnotist çocukla konuşuyorsa, extra önlemler alması gerekir.
Sesinin tonunu değiştirmemeli ve yumuşak geçişler yapmalıdır. Disney filmlerinin çoğu  programlama amacıyla kullanılmıştır. Bazıları özellikle zihin-kontrolü için tasarlanmıştır.

ALPHA PROGRAMLAMA

“Genel” ya da düzenli programlama olarak kabul gören ALPHA, temel kişilik kontrolünün içindedir.  Yüksek oranda artırılmış fiziksel güç ve görsel keskinliğin yanı sıra, son derece aşikar olan “akılda tutma” ile nitelendirilir (aktörlerin sözlerini hatırlamasında son derece kullanışlıdır).

ALPHA programlama, kurbanın kişiliğinin kasten alt bölümlere ayrılmasıyla başarılır, esas itibarıyla, nöron yollarının uyarılmasıyla Sol ve Sağ programlanmış birliklerin oluşumuna izin veren, sol beyin – sağ beyin bölünmesine sebep olur.

BETA programlamaya “cinsel” programlama (seks köleleri) olarak değiniliyor. Bu programlama öğrenilen tüm manevi inançları elimine eder ve kısıtlamalardan yoksun olarak ilkel içgüdüleri tahrik eder.
“Kedi kadınlar”  bu seviyede ortaya çıkabilir. Kedi Programlaması ( Kitten Programming ) olarak bilinir ve ünlüleri, model,oyuncu ve şarkıcıları kapsayan en güçlü ve popüler programlama türüdür. Popüler kültürde, snapchat tarzı aplikasyonlarda kullanılan kedi filtreleri, kedi gibi miyavlama ve yerli yersiz giyinilen kedi kostümleri vs sıklıkla Kitten programming’e maruz kalındığının işaretidir.

DELTA “katil” programlama olarak bilinir ve gizli operasyonlara orijinal olarak özel ajan ya da seçkin askerler (Delta Harekatı, Birinci Dünya Taburu, Mossad, vb.) yetiştirmek üzere geliştirilmiştir.
Denekler korkudan arındırılır ve görevlerini uygulamada çok sistematiktirler. Kendini yok etme ve suikast talimatları bu seviyede katmanlanmıştır.

TETA “Ruhsal” programlama olarak değerlendirilir. Bloodliner’ların (çok-ırklı Şeytani ailelerden gelenler) bloodliner olmayanlara göre telepatik yetenekler sergilemede daha yüksek eğilim sergiledikleri belirlendi.
Bariz kısıtlamalara rağmen, yine de, elektronik zihin kontrol sistemlerinin çeşitli formları geliştirildi ve bio-medikal insanı uzaktan ateş ölçme cihazları, beyin implantları, mikrodalga ve/ya da elektromanyetik yönlendirilmiş-enerji lazerleri adları altında tanıtıldılar. ( Şu anda uygulan ateş ölçe cihazlarından bahsetmiyorum, ama siz yine de bileğinizden ateşinizi ölçtürün derim )

MONARCH PROGRAMLAMANIN SAPTANMASI

Elektoşok işkencesine maruz kalan kurbanlarda ortaya çıkan ‘gerçek dünyada’ algılanabilir yaygın fiziki bir yan etki gözkapaklarından birinin hafif düşük olmasıdır.

Bu travmayı geçirmiş çoğu Hollywood yıldızı değişik seviyelerde gözkapağı düşüklüğüne sahiptir, hem erkek hem de kadınlar. Bazı kurbanlar bu gözkapağı sorununu hiç göstermez ama kurban ne kadar yaşlıysa sonuç o kadar açığa çıkmaktadır, muhtemelen derilerindeki esneklik eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Monarch köleleri yaşlandıkça ya da programlamaları çöktüğünde programlama tekrar yapılır ve güncellenir (Britney Spears’ın 2007deki dillere düşen çöküşüne göz atın). Yeni değiştirilen birimler oluşturmak için yıllar geçtikçe çoklu elektroşok işkencesinin yapılışı, bu gözkapağı düşüşünün muhtemel sebebidir.

ELEKTROŞOK İŞKENCESİ: MODERN TOPLUMUN KARANLIK GERÇEĞİ

“Bir köle hazırlıksız bir programlama alanına götürüldüğünde – hızlı bir giriş için – uyuşturulur ve başının etrafına metal bir bant çekilir vardından başından 5 saniyeliğine geçecek 100,000 voltluk bir akım verilir.
Bu vücudun sarsılmasına, gözlerin kapanmasına, vücudun olağan üstü ter boşaltması gibi fiziksel tepkilere neden olur.
Eller bağlanır. Bazen dilin içeriye kaçmaması ve boğulma tehlikesi yaşanmaması için ağız tıkanır. Zihnin derinliklerine hipnotik komutlar yerleştirildiğinde, programcılar ekipmanlar üzerindeki otomatik zamanlayıcıyı ayarlayabilirler ve kurbana yeniden 10 saniyelik voltaj uygulaması yapılır. Bu uygulamadan sonra mağdurun vücudu bir süre sarsılır ve titrer. Salyaları akabilir. Sonunda, kişi transdan çıkarılır, hiç birşeyi hatırlamadığı ve mutlu olduğu telkin edilir ve kaldığı yeden devam etmesi sağlanır.”

Aşağıdaki listeyi 4 sene önce ilk yazımda sıralamışım. Şimdi bugünlerde yerli ve yabancı bir çok isim bu sıralamada yer alıyor. Güncel isimleri isteyen kendi araştırabilir.

HOLLYWOOD ve ÜNLÜ KURBANLAR

PARIS HILTON, onaylanmış diğer bir Monarch kurbanı
NEIL PATRICK HARRIS
BILL PULLMAN
CARRIE-ANNE MOSS
HAROLD PERRINEAU
JACK DAVENPORT
KELLY HU
ZACH BRAFF
MICHAEL CAINE
JAMES FRANCO
KEVIN BACON
LYNN COLLINS
CHRIS O’DOWD
ROBIN WILLIAMS

SONUÇ

Monarch köleleri tarafından katlanılan dehşeti açıklarken objektif kalmak zor. Aşırı şiddet, istismar, mental işkence ve sadist oyunlar “tanınmış monarch insanları” tarafından kurbanlara uygulanmış ve yüksek-mertebeli memurlar bunları yapan gerçek bir “karanlık taraf” olduğunu ispatlamışlardır.

Dökümanlar ve dışarıya sızdırılan belgeler açığa çıkarılmalarına rağmen, bir şekilde araştırıp milletin gözüne de soksak, halkın büyük bir çoğunluğu bu konuyu görmezden gelmeyi tercih ediyor, abartı buluyor ya da ya da red ediyor .

Mançuryalı Aday gibi filmler direkt olarak bu konuya işaret etti, hatta bu filmler elektroşok, tetikleyici kelime kullanımı ve mikroçip yerleştirme gibi aktif teknikleri tasvir etti. ( Gündemdeki aşı yoluyla çipleme )

TV ve filmlerde gördüğümüz halka mal olmuş bazı figürler zihin kontrollü mağdurlarıdır. Örneğin Candy Jones, Celia Imrie ve Sirhan Sirhan gibi ünlüler, resmi olarak kendi zihin kontrol deneyimlerini açıkladılar…
Buna rağmen insanlar bu olaylara inanmamayı tercih ederken, bizleri, yani bu olayları açıklayan, örtbas edilmelerine karşı koyan, devamlı ısıtıp ısıtıp insanları farkındalığa davet edenleri yok komplocu yok delirmiş o ve benzeri ithamlarla ötekileştiriyorlar.

Araştırma ve yazı bana aittir A.Emine Altındal

Monarch Kelebeği ve Semboller

 

Modern Kölelik” için 5 yorum

  1. Evet Emine hanım,Aziz,cesur,asil,fedakar,adil Türk milletim,Turkiye sevdalıları,bu vatana millete,tarihine,sosyolojisine, ruhları kalpleri gerçekler için atan tüm Türkiye adına sizleri saygı,hurmet sevgi , güven,ile muhabbet sohbetle selamlar ve minnetlerimi şükranlarımı sunmak isterken ruhunnuza,cesaretinize aklınıza fikrinize yakışan bir çalışma daha olmus. Elllerinize,yureginize sağlık Ülkem milletim adına tekrar tesekkur etmek istiyorum ,,,iyiki varsiniz,,diger yorumuma konuya değişik bir bakış açısı ve bilgi nacizhane ben de yazacağım,,, mezbahaneyr giden koyunlar ,celattlarinin bıçaklarını yalarlarken Turk milleti olarak bizler onlari uyandırmaya ve kurtarmaya devam edeceğiz,,,

    Liked by 2 people

  2. Vallahi bi daha yorum yazdım oda uçtu gitti … Çok ilginç? Ama olsun sağlık olsun… Bir ara konsantre olursam tekrar deneyecegim,,,tekrar demokrasi insanlar hakları düşünce özgürlüğü yapay zeka palavrasina takldim muhtemelen…. İnanılır gibi değil,.

    Liked by 1 kişi

    1. Allahalla… eminim ki yine efsane bir analiz yapmıştınız. Birdaha ki sefere kaydesenize yorumunuzu. Veya başka bir yere yazıp copy paste edin. Ben bütün yazılarımı öyle yapıyorum.

      Beğen

  3. Bir email yolladim bu sayfadan,, da yazimin ahenki kayboldu olsun biraz başlıkları silinen yazdiklarimdaki,yazdıklarımın bildirdim bilginize, inanin kendiliğinden gelen bir olay,,. sadece küçük bir katkim olsun istedim sizin yaziniza,
    melodiler degissede beste aynı ,,, çok üzüldüm sahene bir yorumdu olsun bir dahaki sefere…bir çay içip su dru işlerin zamanında yıldızlara koydukları isimleri düşünecek ve Hz Muhammedin Hz Alinin savaslarin vee hayatimi değiştiren babanızı,,,bir dahaki sefere,,, iyi akşamlar.

    Beğen

Karapence için bir cevap yazın Cevabı iptal et